Archive

Archive for the ‘Bilişsel Psikoloji’ Category

Bellek

May 22nd, 2011 Comments off
Psikoloji Günlüğü
Psikoloji Günlüğü
Bellek
/

Konuşmacı: Arş. Gör. Zuhal Yeniçeri
Başkent Üniversitesi Psikoloji Bölümü
psk.baskent.edu.tr

Bellek

  • kısa süreli bellek
  • uzun süreli bellek
  • hatırlama ve unutma
  • deja-vu nedir?
  • belleğin çalışma sistemi

Bu konuşma, TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu, “Gün Akşam Oldu” programında 4 Mart 2010 tarihinde yayınlanmıştır.

iTunes kullanıcıları (iPhone ve iPad dahil) Psikoloji Günlüğü‘ünde yayınlanan radyo ve TV konuşmalarına üye olabilmek için bu bağlantıyı seçebilirler.

 

Uyku ve Rüya

May 22nd, 2011 Comments off
Psikoloji Günlüğü
Psikoloji Günlüğü
Uyku ve Rüya
/

Konuşmacı: Arş. Gör. Zuhal Yeniçeri
Başkent Üniversitesi Psikoloji Bölümü
psk.baskent.edu.tr

Uyku ve Rüya

  • uyku döngüsü
  • uykunun evreleri
  • rüyalar gelecekten haber verir mi?
  • uyku bozuklukları
  • kaliteli uyku

Bu konuşma, TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu, “Gün Akşam Oldu” programında 25 Şubat 2010 tarihinde yayınlanmıştır.

iTunes kullanıcıları (iPhone ve iPad dahil) Psikoloji Günlüğü‘ünde yayınlanan radyo ve TV konuşmalarına üye olabilmek için bu bağlantıyı seçebilirler.

Belleği Güçlendiren Sprey

October 1st, 2009 Comments off

Öğrenciler yaşadı!

Üniversite öğrencilerin korkulu rüyası sınavlardır ve daha da kötüsü ertesi sabah uyandıklarında hatırladıkları bilgi miktarın çok sınırlı olması işleri daha da karıştırır. Sadece öğrenciler değil, hepimiz, okuduklarımızın daha uzun süre ve daha hatırlanabilir bir şekilde belleğimizde kalmasını ve gerektiğinde de onları geri çağırabilmeyi isteriz. The FASEB Journal‘da yayınlanan bir çalışmaya göre insan bağışıklık sistemindeki bir molekül (interleukin – 6) bu konuda işimize yarayabilir.

Araştırmacılar, 17 sağlıklı yetişkin erkekten kısa bir hikaye okumalarını istediler. Hikayenin bitiminde içinde interleukin-6 ya da molekül içermeyen bir plasebo sıvı bir sprey yardımıyla burundan deneklere verildi. Daha sonra ise deneklerin uyumalarına izin verildi ve uyku sırasındaki beyin işlevleri de ayrıca kontrol edildi. Araştırmanın sonuçları oldukça ilginç. Uyandıklarında, bir gece okudukları hikayeden hatırlayabildikleri kadar cümle hatırlamaları ve yazmaları istenen deneklerden, kendilerini daha önce interleukin-6 verilmiş olanların hatırlama performansları, sadece sıvı verilenlere kıyasla istatistiksel olarak çok daha yüksek bulundu. Diğer bir ifadeyle, interleukin-6 ve onu takip eden normal bir uyku daha önce sisteme giren bilgilerin kodlanması, depolanması ve dolayısıyla da daha sonra geri çağrılmasında olumlu etkiye sahip.

Araştırma sonuçlarının geçerliği ve güvenirliği için daha fazla örneklemle yeni çalışmaların yapılması ve özellikle uykunun bellek üzerinde nasıl bir etkisinin olduğunu araştırmak gerekiyor. Tabii asıl görevi hücre tamiratı olan bu molekülün neden belleği etkilediği da ayrı bir soru. Ancak yine de bellek sisteminin güçlendirilmesinin günlük hayata yansımasının olası etkileri düşünüldüğünde araştırmanın önemi ortaya çıkacaktır.

Kaynak: Benedict, C., Scheller, J., Rose-John, S., Born, J. ve Marshall, L. (2009). Enhancing influence of intranasal interleukin-6 on slow-wave activity and memory consolidation during sleep. The FASEB Journal, 23, 3629-3636.

Günlük Sebze – Meyve Tüketimi Bilişsel Performansı Etkiliyor

September 9th, 2009 Comments off

Heinrich-Hein Üniversitesi (Düsseldorf, Almanya), Biyokimya ve Moleküler Biyoloji Enstitüsü’nde 193 yetişkin sağlıklı deneklerle yapılan bir çalışma günlük sebze – meyve tüketimi ile antioksidant miktarı ve bilişsel performans arasında bir ilişki olduğunu gösteriyor. Sebze – meyve tüketimi yüksek (ortalama 400 g.) deneklerin hem antioksidant düzeyleri yüksek olmakla kalmıyor aynı zamanda, daha az tüketimde bulunan (ortalama 100 g) deneklere kıyasla yüksek bilişsel performansa sahip oluyorlar. Araştırmanın bulguları, özellikle ilerki yaşlarda karşılaşılabilecek Alzheimer gibi, bilişsel performansı olumsuz etkileyen hastalıkların ortaya çıkma ihtimali düşürme olasılığını gösterdiği için çok önemli. Diğer bir ifadeyle, yeme alışkanlıklarımızın gelecekte karşılaşabileceğimiz zihinsel sorunlarla ilişkisi olabilir.

Araştırmayı okuyanları, zihinsel süreçleri ve performans gibi karmaşık bir yapının sadece beslenme gibi tek bir değişkene bağlı olarak değişmeyeceği konusundaki şüphelerini saklı tutmasını öneririm. Tabii ki beslenmenin yanında diğer pek faktör bizim bilişsel performansımızı etkiliyor ancak sağlık açısından her zaman önerilen sebze – meyve tüketimimizi bu ek bilgiler doğrultusunda yeniden gözden geçirmek ve yeme alışkanlıklarımızı – eğer gerekiyorsa – sağlıklı bir hale getirmek, daha kaliteli bir yaşam için iyi bir başlangıç olarak görünüyor.

Kaynak: Polidori MC, Pratico D, Mangialasche F, Mariani E, Aust O, Anlasik T, Mang N, Pientka L, Stahl W, Sies H ve Nelles G. (2009). High fruit and vegetable intake is positively correlated with antioxidant status and cognitive performance in healthy subjects. Journal of Alzheimer’s Disease, 17(4), 8-14.

Araştırmanın Science Daily‘de çıkan özeti için lütfen burayı seçiniz.

Edward Chace Tolman ve Bilişsel Davranışçılık

August 26th, 2009 1 comment

Edward Chace Tolman’ın Hayatı

Tolman, 14 Nisan 1886 tarihinde Newton, Massachusetts’de doğdu. İyi halli bir İngiliz ailesinin üçüncü çocuğu ve ikinci oğludur. Tolman’ın babası, Massachusetts’de bir imalat şirketinin başıdır. Püriten mezhebine mensup baba, çok çalışma ve üstün performans gibi Püriten ahlak anlayışının ilkelerini benimsemiştir ve oğulları Richard ile Edward’ın da bu aile şirketinde aynı ahlak anlayışı ile kendisinin izini sürmelerini istemiştir. Bu konuda, Kuveykır mezhebine mensup eşi tarafından da cesaretlendirilmiştir ve ayrıca sosyal reform konusu ile de ilgilenmektedir. Tolman’ın annesi, çocuklarına kendi Kuveykır değerleri olan sade yaşam ve büyük düşünmeyi aşılamaya çalışan sıcak ve koruyucu bir insandır.

Tolman ailesinin iki erkek çocuğu da anne babalarının isteklerinin aksine akademik alanda ilerlemeyi tercih etmişlerdir. İkisi de matematik konusunda başarılıdır ve yine her ikisi de deneysel ve kuramsal kimya üzerinde çalışmışlardır. Richard, doktora derecesi alarak iş hayatına atılmaktan ve bir fizikçi olmaktan kaçınmıştır. Kariyeri, Los Alamos’ta atom bombaları üzerine bir projede Robert Oppenheimer ortaklığı ile doruk noktasına ulaşmıştır. Edward ise William James’in çalışmalarını okumuş ve Harvard’a transfer olmuştur. Burada felsefe ve psikoloji üzerine çalışan Edward, bu arada Gestalt Psikolojisi ile de ilgilenmiş ve bir yaz dönemini, bir Gestalt psikoloğu olan Kurt Koffka ile birlikte Almanya’da geçirmiştir.

Tolman’ın tezi (Ph.D. 1915), geriye dönük ket vurma (retroactive inhibition) üzerine bir çalışmaydı. Edward Chace Tolman 1915 yılında Northwestern Üniversitesi’nde ders vermeye başladı. Savaş konusu çerçevesinde yazdığı ve bir öğrenci yayınında yer alan makalesi, 1918’de buradan ayrılmasına neden oldu. Bunun üzerine Tolman, kariyerinin devamını burada sürdüreceği California Berkeley Üniversitesi’ne geçiş yaptı. II. Dünya Savaşı’ndan hemen önce, Hilgard ile birlikte, iki San Francisco’lu psikanalistin liderliğinde gerçekleşen ve resmi olmayan bir seminere katıldıktan sonra, “Savaşa Yönelik İtkiler” (Drives Toward War) isimli küçük bir motivasyon kitabı yazdı. Savaş boyunca da, Henry Murray ile birlikte Washinton’da Stratejik Hizmetler ofisinde çalıştı. Tolman savaştan sonra da pek çok onur ödülüne layık görüldü ve 19 Kasım 1959’da vefat etti. (http://www.sonoma.edu/users/d/daniels/tolman_lecture.htm)

Tolman’ın Bilişsel Davranışçılığı (Cognitive Behaviorism)

Edward Tolman, sistemini doğru bir davranışçılık olarak tanımlamaktadır; çünkü odak noktası, bilinç yerine davranıştır ve içgörü yerine nesnel gözlemdir. Ayrıca yine söz konusu sistemini, Watson’ın birimsel davranışçılığının (molecular behaviorism) tersine bütünsel davranışçılık (molar behaviorism) şeklinde nitelendirmiştir. “Bütünsel” (molar) terimi ile gündelik yaşamda her gün gözlemlenebilen bir çeşit küresel davranıştan bahsedilmektedir. Tolman, davranışın akla yatkın, mantıklı bir bilimsel araştırma konusu olduğuna inanmıştır. Dolayısıyla, davranışı psikolojik süreçlerle ilişkilendirmek elbette saygıdeğerdir; ancak ayrıca bir bilimsel saygınlık getirmez (Viney ve King 1998).

Tolman sistemini “Amaçlı Davranışçılık” (Purposive Behaviorism) olarak adlandırmıştır. İnsan ve hayvan davranışının en çok göze çarpan önemli özelliklerinden biri, amaca yönelik olmasıdır. Bunun yanı sıra söz konusu bu amaçlar bilimsel analizlerin konusu olabilir (Hulse, Egeth ve Deese, 1987).

Tolman’a göre; bütünsel davranış (molar behavior) amaçsal niteliğe sahiptir ve ayrıca bilişsel ve uysaldır (docile). Bu iki terim bütünsel davranışı, değişmez, dönüşlü (reflexive) mekanik davranışlardan farklı kılar. Bütünsel davranış, reflekslerden farklıdır. Temel farklılık, bütünsel davranışın kalabalık nedenlere dayanmasıdır; öğretilebilir niteliğe sahiptir. “Öğretilebilir” terimi, anlam bakımından Tolman’ın uysal terimine (docile) yakındır. “Bilişsel” (cognitive) terimi ise; ayırt etme, yer/konum bulma, neyin neye rehberlik ettiğini anlama ve form beklentisi becerilerini ifade etmektedir (Viney ve King, 1998).

Ara Değişkenler (Intervening Variables)

Edward Tolman, canlı organizmaların, davranışlarına pusula görevi gören anlamlı psikolojik kavramları tanıdığını öne sürmüştür (Schultz, 1960). Başka bir ifadeyle, basit uyaran – tepki ilişkisini tatmin edici bulmamıştır. Psikolojik süreçler, uyaran ve tepki arasındaki ilişkiye müdahale eder ve davranışı ortaya çıkartır, davranışa anlamlı olarak bağlanmıştır. Ara değişken (intervening variable) ifadesi; davranışı yönlendiren ve çevresel uyaran ile gözlemlenebilen tepkiler arasında arabuluculuk eden psikolojik süreçleri tanımlamaktadır (Viney ve King, 1998). Ara değişken örnekleri; bilişleri, beklentileri, amaçları, varsayımları ve istekleri kapsar.

Örneğin beklentiler: Tolman’a göre bir beklenti, her bir başarılı tepkiyi bir ödül takip ettiğinde ortaya çıkar. İnsanlar ve hayvanlar, tepkiler ve çevresel uyaranlar arasında düzenli ilişkilerin olduğu her zaman beklenti oluştururlar (Viney ve King, 1998). Bir beklenti bir kere ortaya çıktığı zaman, davranışın yön bulmasında ve kontrolünde rol oynar.

Gizil Öğrenme (Latent Learning)Şekil 1. Tolman'ın fareler için yaptığı labirent düzeneği

Tolman ve Honzik’in 1930 yılında yaptıkları bir deneyde, farelerden oluşan bir gruba, bir labirent içerisinde her bir başarılı koşuyu takiben yiyecek ödülü verilmiştir. On gün boyunca devam eden bu işlemde, koşunun hızı çabucak artmıştır ve hataların sayısı da azalmıştır. Farelerden oluşan ikinci bir grup için ilerleyecekleri labirente herhangi bir yiyecek yerleştirilmemiştir (bkz., Şekil 1). Labirentte her gün zaman harcadıktan sonra, bu gruptaki fareler labirenti dolaşmışlar ve daha sonra da kafeslerine geri dönmüşlerdir.

Bu grubun koşu hızında ve hata sayısında herhangi bir gelişme görülmemiştir. Bu noktada, ödüllendirilen grupta öğrenmenin gerçekleştiği ve ödüllendirilmeyen grupta ise öğrenmenin gerçekleşmediği sonucuna varılabilir. Ancak bu yönde bir yorum, açıkça yanlış olacaktır. Çünkü yiyecek koyulmayan gruptaki fareler de labirenti öğrenmiştir, sadece bunu bildiklerini göstermek için bir nedenleri yoktur. Dolayısıyla, Tolman ve Honzik, daha önce ödüllendirilmeyen bu ikinci gruptaki fareler için labirentteki ödül kutusuna yiyecek bırakmışlardır. Bu gruptaki farelerin hızlarında ve hata sayılarında hızlı bir değişme gözlenmiştir. Çünkü ödüllendirilmemiş denemeler / tekrarlar esnasında gizil öğrenme (latent learning) gerçekleşmiştir (Viney ve King, 1998).
 
 Tolman, farelerin mekansal ilişkileri öğrendiklerini ve hatta labirentin bilişsel haritasını (cognitive map) geliştirdiklerini belirtmiştir (Tolman, 1922; 1948). Pekiştireç motivasyonu etkiler ve bu nedenle performansı da. Ancak öğrenme kendi başına bağımsız bir süreçtir. Pratik amaçlar için pekiştireç kullanırız çünkü motivasyon üzerinde önemli bir rolü vardır.

Deneysel Sönme (Experimental Extinction)

Sönme (extinction), büyük oranda beklentilerdeki değişiklikler nedeniyle ortaya çıkar. Tepkinin gücü, koşullu uyaran bir işaret (sign) olarak hizmet etmeye devam ettiği sürece yüksektir. Uyaran artık daha fazla işaret olarak değer sahibi olmadığı zaman, beklentiler ve dolayısıyla tepkiler de değişir. Tolman’ın kuramına göre bu, eğer bir organizma bir işaretin artık bir pekiştirece klavuzluk etmeyeceğinin kesin olarak farkındaysa sönme gerçekleşir ve bu sönmenin nedeni, organizmanın artık o davranışa ihtiyacı olmamasıdır (Viney ve King, 1998).

Sonuç

Edward Chace Tolman, ‘öğrenme’ ve ‘motivasyon’ alanlarında önemli çalışmalar yapmış Amerikalı bir bilim adamıdır ve psikoloji alanına birçok önemli katkıda bulunmuştur. Clifornia Berkeley Üniversitesi’nde çalışırken ortaya attığı “Öğrenmenin Bilişsel Kuramı” (Cognitive Theory of Learning) ile kendi davranışçı ekolünü geliştirmiştir. Tolman; öğrenmenin, organizmanın çevresi hakkındaki bilgi ve bilişleri ve bunlarla kendi arasında nasıl bir ilişki kurduğu ile ilgili olarak gerçekleştiğini söylemiştir. Tolman’ın bu kuramı, Thorndike ve Hull’ın öğrenmenin sıkı bir uyaran – tepki eşleşmesiyle gerçekleştiğini öne sürdükleri kuramlarının karşısındadır.

Öğrenme konusunda çalışmak için Tolman, fareler üzerinde araştırmalar yapmış ve çeşitli klasik fare deneyleri gerçekleştirmiştir. En çok bilinen çalışmalarından bir tanesi de labirentte ilerlemeyi (maze running) içermektedir. Ayrıca farelerin karmaşık labirentler içerisinde yollarını öğrenmelerinde, pekiştirecin oynadığı rol üzerinde de durmuştur. Söz konusu bu deneyler, belirgin bir ödülün olmadığı durumlarda gerçekleşen öğrenme olarak ifade edilen “Gizil Öğrenme Kuramı”nın ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Edward Chace Tolman, kırk yılı aşkın bir zaman süresince psikolojide ve özellikle de öğrenme alanında hatırı sayılır bir etki bırakmıştır -ki etkisi bugün bile halen hissedilmektedir. Tamamen entegre kuramsal sistem geliştirmesindeki hatası nedeniyle eleştirilmiştir. Bazı kişiler, onun, davranışı bilişsel durumlar gibi daha örtülü, gizli işlevlerle layıkıyla ilişkilendirmede başarısız olduğunu düşünmektedir. Bunun yanı sıra Tolman’ın kullandığı dil de oldukça öznel ve zihinsel bulunmuştur (Schultz, 1960). Öte yandan Tolman, öğrenme konusunda birçok önemli araştırma başlıkları ortaya atmıştır ve psikolojiye “ara değişken” (intervening variable) ve “bilişsel harita” (cognitive map) kavramlarını kazandırmıştır (Schultz, 1960).

Tarihlerle Tolman

1886 Newton, Massachusetts’de doğdu.
1911 Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden Elektrokimya alanında lisans derecesini aldı.
1911 Felsefe ve psikoloji öğrencisi olarak Harvard Okulu’na girdi.
1912 Doktora derecesi için Almanya’nın Giessen kentine gitti; Gestalt Psikolojisi ile ilgilenmeye başladı.
1912 Hugo Munsterberg and Langfeld ile birlikte “anlamsız hece öğrenmesi” (unsense syllable learning) üzerinde çalıştı.
1915 Geriye dönük ket vurma (retroactive inhibition) üzerine hazırladığı tezinden sonra Harvard Üniversitesi’nden doktora derecesi aldı.
1915 Northwestern Üniversitesi’nde ders vermeye başladı.
1918 Bir öğrenci yayınındaki barışçı makalesi nedeniyle Northwestern Üniversitesi’nden ayrılmak durumunda kaldı.
1918 California Berkeley Üniversitesi’nde ders vermeye başladı.
1923 Gestalt Psikolojisi üzerinde çalışmak için Almanya Giessen’e geri döndü.
1930 Farelerle labirent deneylerinde ödülün ve pekiştirecin rolleri üzerinde çalıştı.
1932 “Hayvanlarda ve İnsanlarda Amaçlı Davranış” (Purposive Behavior in Animals and Men) kitabını yazdı.
1937 APA’ya başkanlık etti.
1940 “Lewin’s Society for the Psychological Study of Social Issues” başkanlığı yaptı.
1942 Savaşa yol açan insan itkilerini anlamak hakkında “Savaşa Yönelik İtkiler”i (Drives Toward War) yayınlandı.
1946 Tolman’ın gizil öğrenme deneyleri ve teorisinin diğer yaklaşımları, Spence ve Lippitt tarafından eleştirildi.
1949 Öğrenme motor becerilerinin ve problem çözmenin farklı kanunlar tarafından yönetildiğini belirttiği “Bir Çeşit Öğrenmeden Daha Fazlası Var”ı (There is More than One Kind of Learning) yazdı.
1949 California Berkeley Üniversitesi tarafından empoze edilen bağlılık yeminini imzalamayı reddetti.
1957 Üstün bilimsel katkılarından dolayı APA ödülüne layık görüldü.
1959 California Berkeley Üniversitesi’nce fahri LL.D. ünvanına layık görüldü.
1959 19 Kasım’da öldü.

Kaynakça

Hulse, S. H., Egeth, H. ve Deese, J. (1987). The psychology of learning (5. baskı). Boston: Mc-Graw Hill.
Kassin, S. (2001). Psychology (3. baskı). New Jersey: Prentice-Hall, Inc.
Getting to know you, says the rat to the situation: An introduction to “purposive behaviorism. http://www.sonoma.edu/users/d/daniels/tolman_lecture.htm [20 Ekim 2003, İnternet]
Schultz, D. P. (1960). A history of modern psychology. New York: Academic Press, Inc.
Tolman, E. C. (1948). Cognitive maps in rats and men. Psychological Review, 55, 189-208.
Tolman, E. C. (1922). A new formula for behaviorism. Psychological Review, 29, 44-53.
VanderZwaag, L. Edward Chace Tolman. http://fates.cns.muskingum.edu/~psych/psycİnternet/history/tolman.htm. [20 Ekim 2003, İnternet]
Viney, W., King, D. B. (1998). A history of psychology: Ideas and context (2. baskı). Massachusetts: Allyn and Bacon.

———————-
Bu yazı PiVOLKA’nın basılı sürümü ile aynıdır. Kaynak göstermek için:
Yeniçeri, Z. (2003). Edward Chace Tolman ve bilişsel davranışçılık. PiVOLKA, 2 (10), 14-16.
———————-